SAVAŞ

Bazı ülke yöneticileri Dünya da kendinden başka ülke, kendinden başka ulus ,kadın çocuk yokmuşcasına bu dünya onlara kalacakmış gibi birkaç günlük aylık zaman için bir başka ülkenin insanında ömür boyu sürecek travmayı göze alarak çatışma çıkarabiliyor.Nu kadar duyarsız olmalarını güç zehirlenmesine,kendilerini insan üstü görme saçmalığına bağlıyorum.Kendi çocuğu için istemediğini,kendi kadınları, yaşlıları için uygun görmediğini başkasına uygun görme başka türlü açıklamamaz.

Kışkırtan ,gaz verenler birdenbire yok oluyor ve akıl vermeye başlıyor.Olan savaşa giren devletin çocuğuna kadınına yaşlısına ekonomisine oluyor.

Öyleyse hiç bir devletin ,özelde insanın senin için birşey yapmayacağını,dara düşünce yalnız kalacağını bilip sadece kendine güvenip zor zamanlar için önlemini önceden alacaksın.

Bir kuş gibi olacaksın, elbette bir dala konacaksin fakat o dal kırılırsa kanadına güvenip kanadını güçlü tutacaksın..Zor günler için alternatifin olacak.Olacak ki kimse seni ezmeye yönetmeye kalkmasın.Bu durum devlet için daha yaşamsal fakat birey için de geçerli..

Zorda kalınca tutabileceğin tek el, diğer elin olur.

E.Selki 25.02.22 Cuma

KÖTÜ YANIM

Benim kafam sadece adalet ve özgürlük proğramına göre çalışır.Başkalarının olumlu olumsuz ne yaparsa saygı duyar anlayışla karşılar öyle düşünmüş öyle yapmış. Kendi bileceği iş beni ilgilendirmez der yoluma bakarım. Yargılamam .Uzaklaşıp yaşanan olayları detaylandırıp eğrisini doğrusunu benim yaşamıma etkilerini gözden geçirir bana uygun iş ve davranış değilse o kişi ya da olaydan uzaklaşırım. Tartışmaya girmem. Bir şey açıklama gereği duymam. Umursamam. Kendi yoluma ve hedefime doğru gider kim ne yaptıysa arkamda bırakırım. Bana karşı yapılan bir olay olursa güler geçerim. Çünkü bilirim ben adaletli ve dürüst oldukça yapan yaptığından pişman olacak. Ben yoluma giderken arkamdan bakıp kalacaktır. Değer verip önemsediğim kişiyi en yükseğe çıkarmaya çalışırım fakat kötülük samimiyetsizlik arkadan dolanma ,saygısızlık,burun kıvırma gibi aptalca bir davranış görürsem, sezersem çıkardığım en üst noktadan yere bırakırım. Bile isteye bana kötülük yapan birini affetmem. İlgilenmem. İntikam duygum yoktur fakat yapılanı görmezden de gelmem . Koyarım bir kenara. Umursamaz görünürüm muhatap almam. Zamanı ve vakti gelince herkes neyin neden olduğunu anladığında ben çok ilerlemiş olurum .Veremeyeceğim bir hesap içinde olmadığım için hesap ta vermem gerekmez. Ben kendi yolumun yolcusuyum .Herkes te kendi yolunun yolcusu.Ben herkesin yaptığına ettiğine düşüncesine bakış açısı ,çıkarı anlayışı buymuş diyerek saygı gösteriyorsam özgür düşüncenin yaratıcılık özelliğine saygımdandır.

Ben de kendi davranışıma saygı beklerim. Her yönümle iyi değilim.Fakat bile isteye hiçbir canlıya zarar vermem.

Yaşamdaki en güzel ceza bir davranışı ,bir hareketi, işi,insanı yok sayıp değersizleştirmedir.Bunu iyi yaparım.Bu da bizim kötü yanımız.

E.Selki 24.02.22 Prşmb

YAŞAM HER YERDEN ÖĞRENMEKTİR ..

Ben öğrenmeye aç bir çocuktum.Yerde gazete parçası görsem alıp okurdum.Bunun nedenini yıllar sonra anladım.”Bilmek, muhtaç olmayı,insana ihtiyaç duymayı”önlüyordu.Bu benim için çok güzel bir duyguydu..

Kitaptan okuyarak fotoğrafçılıkla ilgili yol kat ettim.Bilgisayarla ilgili ilk bilgileri dergilerden öğrendim.Ögretmen olduktan sonra başka okul istedim herkes gününü gün ederken ben oturup final dergileri ile çalışıp isteğime ulaştım.

Kafama.birsey koyarsam o iş bitene kadar herşeyi bir kenara (ailem hariç) bırakırım.Uyumam yemem içmem.

Okuduğum onca kitaptan ve hatta sinema filmlerden öğrendiklerimi yaşam kararlarında uyguladım.

Beni en çok etkileyen ise,emin olduğum konularda geri adım atmam.Sonu ne olursa olsun ısrarcı olurum.

İkincisi ise,net olmak.Netliği başta ortaya koymak olabilecek tüm olumsuzlukları baştan bitirir.Hata yanlış eksik ne varsa baştan ortaya koymak benim korunağım oldu.

Yapamayacağım hiçbir şey için yaparız ederiz demedim.

Bir insanda kalp temizliği, içtenlik,işini iyi yapma,şefkat görürsem o çok değerli olur.Kimliği,kim olduğu,mesleği,dili , dinî, rengi, kadınmış -erkekmiş farketmez.Eger o da bizi kabullenirse yaşamımda yer veririm..

Devamlı yarışma, öne geçme , statü,makam, meslek, olduğundan farklı görünmeye çalışan kişiler beni ilgilendirmez.Yaklaşmam yaklaşmasina sinir koyarım.

İnsanlara gereksiz umut vermem.Verebileceğim en önemli söz”Elimden geleni yapacağım”olur..

E.Selki

KİM ÇÖZER?

Bir sorun varsa, o sorunu en kolay ,o sorunu çıkaran çözer.Çünkü sorunun neden,niçin var olduğunu , sebeplerini o bilir.Kaynağımı bildiği için sorundan başlamaz çözmeye..Kaynağı bildiği için oradan keser suyu ve taşan su normale döner.

Bir yol düşünün çökmeler göçmeler oldu.O yolu yapan grup orada hangi malzeme kullunildiğını bilir ve sıkıntının sebebini bildiği için çabuk onarır.

Kendi aile yapısını,ailedeki karakterleri iyi analiz etmiş birisi çocuğundaki davranışları kolay anlar,kolay çözer.

Bir düğümü kim attiysa,o düğümü en kolay atan çözer.

E.Selki 18.02.22. Cuma

GERÇEK YAKINLIK

Bazı yakın görülen ilişkilerde aslında ilişki pamuk ipliği gibi kırılgandır. Samimiyetsiz yakınlıklarda bir taraf sürsün diye çaba gösterirken diğer taraf aman karşı taraf bir küçük hata yapsa da bu yakınlığı sözle, davranışla bitirmek için fırsat kollar..

Bir iki çabadan sonra hemen bitirmek gerek. Yürümez. Samimiyetsizlik ve bir tarafın diğer tarafı bir türlü hazmedememesi, kıskanması dahil bir çok duygusal kırıklıklar vardır. Yakınlık zoraki sürerse daha ileride daha büyük kırgınlıklara sebep olur. Nadasa bırakılması daha iyi olacaktır.

Bazı yakınlıklar, dostluklar, akrabalıklar samimiyet üzerine kurulmuştur. Araya ne mesafe girerse girsin,ne kadar zaman geçerse geçsin bir araya gelinince ne sen şunu yaptım bunu yaptın, aramadın sormadın gibi hesap kitap işleri olmaz. Hiç araya zaman ve mesafeler girmemiş gibi yakınlık arkadaşlık dostluk sürer..
Çünkü bu ilişki temeli sağlam ve gerçek samimiyetle kurulmuştur. Karşılıklı olarak beklenti, kıskançlık, yarışma, ben sana şunu yaptım, sen böyle yaptın hesap kitabı yoktur. Gerçek ilişki yakınlık kardeşlik, dostluk budur. İyilikleri ve yapılanları yarıştıran bir yakınlıkta ise çok yakının olsa bile içtenlik yoktur. Zorlamayla yürüyen samimiyetsiz yakınlıklar vardır. Hiç olmaması daha iyidir. Böyle mecburi yakınlıklarda merhaba! merhaba,! geçmiş olsun! yeter.

Samimi, çıkarsız, beklentisiz ve seçilen insanlarla kurulan yakınlık ,arkadaşlık ve dostluklar

en yakınından olan, kan bağın olanlardan daha yakındır, daha değerlidir.

E.Selki 17.02.22 prşmb

MÜMKÜN!

Yaşamda hiçbir şey sonsuz ve kalıcı değil..Ne zorluklar.. Ne iyi günler. Ne kış,ne sıcak. Ne ömür!

Hepsini tattırıp bizi alacaksa bu hayat ne yapmalı.? Kendi olanaklarımız ölçüsünde güzelliklerden mümkün olduğunca yararlanmak gerek.

Neyi seviyorsak onunla daha fala meşgul olmalıyız.Kiminle vakit geçirmek ruhunu dinlendiriyorsa onunla daha çok vakit geçirmeliyiz.

Elbette ekonomik koşullar farklı. Fakat bir termosa çay hazırlayıp bir parça yiyecekle deniz kıyısında ya da bir yeşillik üzerinde birlikte olmaktan zevk aldığın biriyle olmak büyük imkanlar gerektirmiyor.

Bahçen yoksa saksına sevdiğin bir çiçek ekmek te mümkün..

Zorlamadan sakin bir şekilde yaşamı yudumlamak mümkün . Bu insanın yetinme duygusu ile ilgili.

Çok uçuk ya da olanakları zorlamaya gerek olmadan da yaşamın güzellikleri çoğaltılabilir.

Elbette her insanın olanakları istediği gibi davranmaya uygun olsa.İsteriz. Fakat az diye de bir kez gelip gideceğin bu yaşama küsmek yerine güzel ve iyi anları çoğaltmakta yarar var.

Ersoy SELKİ 16.02.22

…GİBİ ‘LER! ..

Herkes kendi kafasında bir dünya var edip bir de buna inançla bağlanıp , kural gibi görüyor.

Sonra …gibi ler ortaya çıkıyor.Erkek gibi kadın,kadın gibi kadın.Adam gibi kadın.Adam gibi adam.Kadın gibi olmuş.Eekek gibi erkek .vb Bunların hepsi bir kişinin beyninde biriken çöp.Kelime dağarcığı yok.Düşüncesini dile getiremiyor.Fikirler kalıba dökülmüş O da o kafadaki kalıbı ortaya koyup fikir ürettiğini sanıyor.

Oysa insanlar cinsiyetle değil davranışlarıyla anlatılmalı.Şefkatli insan.Dürüst kadın,iyi yetişmiş çocuk, sözünde duran insandır.Çikari için yalakalık yapmaz bu kişi.Bu ifadelerle insan anlatılabilir.

Cinsiyetçi yaklaşımlar ezberdir.Kisinin cinsel kimliği değil davranışı önemlidir.

E.Selki 15.02.22

FETHİYE de Olmak…

Fethiye nin Çalış rüzgarını içine çektikten sonra,hele bir de yaz vakti bisikletin üzerinde terini de alıyorsa bir daha unutamazsın.

Sahilde manzaraya karşı, soğuk bir bira içmişsen kolay unutulmaz.Öludeniz in iyot kokusunu güzelliğe bakarken kaçirmamişsan bir daha vazgeçemezsin.

Koylardaki ışık patlamaların, gündüz güneş yansımaları da kaybolmuşsaniz neden o yöreye Lykya(ışık şehri) dendiğini anlarsın.Vazgeçilmezin olur.

En kötüsü de tüm bunları yaşadıktan sonra hep o rüzgârı,hep o ışığı ararsın.Fakat o açıdan ışık,o hızda rüzgâr bulamazsın.

Gittiğim her yerde çok şeye alışırsın,fakat o iklimi arar hiçbir yerde bulamazsın.Alışamazsın.

Fethiye tek başına başka bir ülke, başka bir coğrafyadır.İnsan bedeninin ve ruhunun en kolay uyum sağlayacağı yaşam formudur.

Bizim hoşumuza gitmese de ,onun için her yıl onbin onbin nüfus artıyor.

Oğlumdan alıntı bir söz.”Seni Fethiye’de dünyaya getiren rabbin için bugün ne yaptın?”

E.Selki 14.02.22

SEVGİ

Yarın 14 Şubat.Sevgililer Günü olarak tanıtılıp hediye alma konusunda yönlendirme yapılmaya çalışılıyor.Herkes işine odaklanıyor.Onlara kızmıyorum.Olanağı olan alsın,hem kendini hem karşıdakini mutlu etsin.İşte buradaki ayrıntı imkanı az olsa bile hediye almak zorunda hissettirilmesidir. Durumunun iyi olmadığını bildiği halde onu hediye alma zorunda hissettiren, sevgili ise bu korkutucu.Hemen ayrılmaları gerekir.Çünkü arada anlayış olmadığı için evlilikten sonra da bu istekler bitmeyecek ekonomik olarak zorlanan evlilik te zora girecektir.Burada sevgi-lilik değil maddi ilişki vardır.

Oysa sevgi sevilene kıyamamaktir.Şefkat içerir.Onun zorda,sıkıntıda kalmaması için davranış geliştirme gerektirir.

Sevgililik birbirini tanıma dönemidir.Umarım böyle günler birbirini daha iyi tanımaya yarasın dilerim.

E.S 13.02.22

PASİF AGRESİFLİK

Çevremizde etrafımızda çok masum görünen fakat istediği gibi gitmeyen bir durum olunca kızgınlığını ve duygularını göstermeyip, etkilenmemiş gibi yapsa da daha sonra bunu ödetmek için planlar yapıp hiç beklenmedik anda dışarı çıkarıp can yakan insanlar pasif agresiftir.

En küçük bir şekilde kendilerine toz konsun istemezler.Alinganlık gösterir.Konu üzerinde konuşmaz tartismaz ama küser.

Kendini tam ifade etmez ,herkes o anlatmadan anlaşılsın ister.Anlasilmayinca anlamayanlara suçlar,küçümser.

Bir toplantıda söz alıp fikrini söylemez.Fakat sürekli eleştiri halindedir.

Bu gibi kişiler dışarıdan efendi,sakin,uslu,terbiyeli kişiler olarak değerlendirilir.Fakat en yakınları için zor bir ilişki yürütmek zorunda kalır ve zorlanırlar.

Ben bu durumda olanlara “gizli agresif”diyorum .

Oysa yaşamı kolaylaştıran samimiyet,içtenlik, duyguları kırmadan dökmeden ortaya koymaktır.Kimse yorulmaz.Karsi nasıl bir davranış oluşturacağını bilir.İliski daha sağlıklı olur.

İnsanı yoran belirsizlik,karmaşa ve sonucu kestirememektir.

Oysa netlik daha kolay ve insanı zorda bırakmayan bir güzelliktir.

Özü sözü davranışı net yormayan canlara selam olsun.

E.Selki 12.02.22

YARIN

Bazı kişisel gelişim sözlerinde dün bitti,yarın bilinmiyor.Bugünü yaşa.Yaşam şu andır der .Bu bir algı.. Burada kısmi bir gerçek payı var.Fakat geçmişten alınan deneyimler dersler bugün ve yarın bizi biz yapan yaşam sürecimizi tamamlayan anlardır.Ne geçmiş bugünden ne bugün yarından kopuk değildir.Geçmişte öğrendiğimiz bir çok derin bilgiyi bugün kullanmıyor muyuz?Matematik bilgimizi dil bilgimizi çöpe mi attık? Dün de bizim için değerli. Bugün de.Gelecek te : öngörüp nasıl şekil alacağımızı planlamaktır..

Gelecek ise kimseye garanti değildir elbette. Fakat geleceği kurgulamayan insanın geleceği olmaz. Gelecek te öngörülmeli ve hazırlığı yapılmalıdır. Fiziken en zayıf olduğun döneme denk gelir ki gençken atlatabileceğin birçok sorunu  atlatamazsın. Yarın kurgusu tam olarak bilinemez. Çünkü yarın hiç kullanmadığımız, hiç deneyimimiz olmayan bir düzlemde gelişir. Tahminlerden farklı gelişebilir.Bununla birlikte alternatif planların da olması gerekir. Yeniliğe değişime açık olmak ve şaşırmadan sakin bir şekilde oluşumu bekleyerek hazır olmak zorundayız. Yarının bugünle hiç ilgisi olmayabilir. Amaç bugünü yarına taşımak değil, değişkenliklere hazır olabilme öngörüsü olmalıdır.25 yıl önce telefon ve bilgisayar öngörümüz sadece bir plandı. Fakat bugün çoğunluk kullanıyoruz. Yaşamda ihtiyaç duyulan her şey asgari düzeyde öğrenilip yaşamı kolaylaştırmada kullanılabilir.

Yarını düşünmeyen planlamayan şekillendirmeyen ne insan ,ne toplum ne de devletlerin geleceği güzel olmaz.

Yarını hayal et.

Yarını düşünen biri  tomurcuğu düşünüyordur.

Tomurcuğu düşünmeyen ise kuru bir kütüktür..

Kendi yarınını düşünüyor musun?

E.Selki 11.02.2022

Kiraz ağacı gövdesinde tomurcuk.