Öğretmenlik en iyi Öğrenciliktir

Öğretmenlik bir yolculuk.. Bu yolculukta çok öğrenme var. Her bireyin farklılığını, eşsizliğini öğreniyorsun. Öğretmenlik aslında öğrencilik. Her öğrenciye nasıl yaklaşmanız, nasıl öğretmeniz gerektiğini öğreniyorsun. Bir insanın gelişimini değişimini ya da değişmeyişini görüyorsun. Ailenin insan üzerindeki etkilerini görüyorsun. Kalkan her elin vurduğunu sanıp saçını okşamak için elinizi uzattığınızda korkarak geri çekildiğini görüp dünyayı değiştirmek istiyorsunuz. Sonsuza dek öğrenci kalmak istiyorsun. Kalbimi ve zihnimi her zaman sonuna kadar açmak için çabalamak zorunda olan bir öğretmen kalmak istiyorum. . Öğretmenlik yapıyorum, çünkü öğretmen olmak yolculuğu insan olmanın en iyi yanlarını gerektiriyor.. O iyi yanları kazanmak için kendi kişiliğini, ruhunu, davranışlarını eğitiyorsun.
Kısaca öğretmek istediğin kişiliği, kimliği, azmi, çabayı, özveriyi önce kendinde denemen, ürettiğin ilacı önce kendi bünyende denemen gerekiyor.
Bunu yapabilme çabası insan olma çabasıdır.
Onun için iyi ki öğretmenim diyorum.
E. SELKİ

ÇOCUK ve OYUN

Sonuçları yeni yayınlanan araştırmaya göre 1. sınıf çocukları, oturmaya ne kadar fazla ve bedensel aktivitelere ne kadar az zaman harcarlarsa, sonraki iki yılda okuma konusunda daha az başarılı oluyorlar. Ayrıca birinci sınıftayken, ortalıkta koşturmaksızın sırada oturarak uzun zaman geçirmek, bu çocukların matematik becerisine de olumsuz etkide bulunuyor.”
Oyun hakkında yapılan sayısız araştırmanın hiçbiri serbest oyunu sadece hareketli çocukların enerjilerini boşalttığı anlamsız bir aktivite olarak görmüyor. Çocuklar sanılanın aksine en çok oyun oynadıkları zaman öğreniyorlar. Çünkü beyni serbest oyun kadar harekete geçiren başka hiçbir şey yok.

Sorun çözemeyen çocuk birey olamaz

Çocuğunuzla ilgili “Kendi kararlarını verebilen, sorunları karşısında çözüm üretebilen ve insan ilişkileri kuvvetli” cümleleri duyunca kendinizi nasıl hissedeceğinizi düşünün. “Mutlu” ve “başarılı” olduğunuzu hissettirecek bu cümleleri duyabilmek için çocuk yetiştirirken pek çok noktaya dikkat etmeniz gerektiğini söyleyebiliriz. Çünkü hiçbir çocuk, bu özelliklerle dünyaya gelmiyor. Biz öğretmeden çocuklarımızdan bu özelliklere göre davranmalarını beklememiz gerekiyor. Peki, ne yapmalıyız?

Kişisel, sosyal ve mesleki alanlarda karşılaşılan problemleri çözebilmek için, eleştirel düşünme, planlama ve organize etme, gözden geçirme ve değerlendirme becerilerine sahip olmak gerekiyor. Bu nedenle yaşamın ilk yıllarından itibaren bu becerinin desteklenmesi önem taşıyor. Anne-babalar olarak, çocuklarımızın bu becerilerinin gelişiminde çözümün tamamı değil sadece bir parçası olmamız gerekir. Kendi kararlarını verebilmeleri ve problemlerin üstesinden gelmelerini öğreterek, onları başkalarına bağımlı bireyler olmaktan kurtarabiliriz. bu nedenle çocuklara uygun bir eğitimle problem çözücü düşünme biçiminin kazandırılması önemlidir.

Beklemek

BEKLEMEK Yorulur düşünceler akılda
Yorgun düşer duygular yürekte,
Ruhun yara alır derinlerden
Sonra Kabuk bağlar
Kapatır kendini
Kendine bile..
Susmak
Zaman ilacını içip beklemek. Ellerini başının arasına alıp
Diz döküp yaşamın önünde
Kapanıp iç dünyana
Yenilenmek için
Çaresizlik fırtınasının geçişini. Sessizce beklemek..
Güçsüzlüğün gücünü hissedip
Yeniden ve bir daha
Kendi elinden tutup.
Daha güçlü kalkmak için ayağa..
SUSMAK VE BEKLEMEK..
Tüm gereksiz
Küstah
Güce bulanmış
Maddiyattan alan değerini..
Ezmeye ,yok etmeye
Küçültmeye odaklanmış
Değersiz
Boş
Kin dolu
Söylencelere inat.
Bereketli fikirlerle donanarak,
SUSMAK VE BEKLEMEK.. Nadasa durur gibi .. Kar soğuğu işlemiş Toprağın kabarmasını bekleyip. Yeniden ışığa çıkmak.. Güçlü bir tohum gibi.. İnsanca bir yaşamın kapısını. Ardına kadar aralayarak.. Işıklı yarınlara ulaşmak için.. BEKLEMEK VE SUSMAK.
Ardına bakmadan
Arkada bırakarak
Tüm duyularını içine açarak
Kendi yoluna uzaklaşmak
Bütün köhne duygu ve fikirleri..
Geçerken rastgele
Bir zaman çöplüğüne bırakarak.
Yürümek kendi yolunda.
Sonra herşeye ve herkese
Bir tek söz bir tek cevap.
Dudağının ucuyla bir tek gülümseyiş..
Ve hadi ordan..
Sabrın armağanı insana..
E.S

GÜLÜŞLER

GÜLÜŞ

Gülüşlerimizdir

Bizi her zorlukta

Ayakta tutan..

Her çaresizliğe çare

Her yıkılışta

Ayağa kaldıran

Kimine boşver der

Dudak ucuyla

Kimine hoşçakal ..

Bir direniş

Bir tutunuş

Bir yalnızlık türküsüdür..

Gülüşler.

E.SELKİ

Sen olma

Bir martı gibi
Kanat çırpıyor yüreğim sana doğru.
Ve sessizliği yüreğimin korkutuyor
Sana bakmaktan korkan gözlerimi.
Bir ölüm sessizliği hükmediyor aklıma.

Suskunluk çalıyor gönlümün kapılarını.
Yık bu sessizliği gülüşünle.
Dağıt ruhumdaki karanlığı
Aydınlık bir sabaha uyansın sensizliğim
Yeniden senle doğsun çocukluğum
Tut ellerinden
Kaldır ruhumu
Sensiz yerlerde sürünen.
Beni yeniden
Yineden büyüt.
Senin gözlerinden
Gülüşünden bir parça ekle
Bakışlarından aydınlık kat.
Sevme istersen
Sadece sen yap.
Sen kalayım.

e.s

öğrenmek

HAYAT ÖĞRENCİSİ
Siyah ve beyazdı
Aklımdaki her şey
Ya öyle ya şöyle
Birleşmez sanırdım
Akla karayı..
Gri yokmuş gibi davranırdım.
Affetmek zordu
Sanki
Hep bana göre
Hep ben gibi
Olacaktı her insan
Hiç mazereti olmayacaktı
Kimsenin
Engizisyonunda vicdanımın..
Ne kadar düz ve
Yontulmamıs olduğumu da
öğrendim.
Kocaman
Hayat cahili olduğumu da..
Kestirip atmamayı öğrendim
Alınganlığı bıraktım bir kenara
Gözyaşlarıma gülüşler eklemeyi
Beklemeyi ..
Sinirle söylenen her sözün
Kendimi yaraladığını
Sabırla
Bir taş ustası gibi
İnce çalışmak gerektiğini de.
Gri de var dedim
Koydum renklerimin arasına..
Bugün uzak olanın yarın yakın olabileceğini
Bugün iyi yapanın
Yarın iyiliğe uzak olacağını…
Ve her şeye hazır olması gerektiğini
İkinci bir plan olmasının insanın..
Ölümün olduğu bir hayatta
Yaşamın görkeminin
Yalan olduğunu öğrendim.
E.S
28.04.2016

yaşam

Yeşeren bir umuttur her an tazelenen.
Her varlık yaşama tutunma ,çoğalma çabası içinde çıkıverir karşınıza.Bir kaldırım taşının arasında fışkırır.Bir kaya kovuğundan uzatır başını.ezilmek yok olmak pahasına bir direniştir ..
Ummadığınız ,her şeyden vazgeçtiğiniz anda çıkar karşınıza yeni bir umut.bir bebeğin gülüşünde bir çiçeğin tomurcuğunda.
Yaşamak bir kozadan çıkan kelebektir.3-5 gün yaşanacaktır belki.Fakat bu bize kısa zaman onun için ne kadar uzun yada kısadır.Özgürce uçuşurken bir çiçeğe konarken kaç yaşam çoğaltmıştır kimbilir.
İnsan yaşamdaki umudunu kaybetmeye en hazır varlıktır.Umutsuzluk için tetiktedir çoğu kez.En küçük zorlukta yakınmalar ,isyanlar başlar.
Oysa her alınan nefes bir bağıştır yaşamı çoğaltmak için.
Hayat koşuşturmaları hayatın bize kattıklarıdır. yaşantımızda şikayet ettiğimiz şeyleri alt alta yazıp bunları çıkarın yaşamınızdan.Ortada bir şey kalmadığını insan olmaktan çıktığımızı görürüz.
Okuldan yakınırız ,her gün yemek yapmaktan,temizlikten,çocuk büyütmekten ,yolculuklardan,ev taşımaktan ,….,çıkarın bunları yumup gözlerinizi düşünün e kalıyor geriye.
Alınan her nefesi yaşamın bir ödülü olarak tüm güçlüklere karşın yaşamak zorundayız.Yakınsan da isyan etsen de değişmeyecek zaten .Ancak çaba ,emek ,dayanma ile atlatılır bu yollar.
Yaşam bir durakta durup beklemez sizi.O akan bir nehirdir.Bir an da o an olabilirsiniz.Kendimizi o hayat akışının bir parçası olarak görüp hayatla bütünleşirsek bize verilen armağanın tadını çıkarabiliriz.
İSYAN YA DA YAKINMAK HAYATI SİZE GÜZELLEŞTİRMEZ.ÇABALARIMIZLA KENDİ HAYATIMIZA GÜZELLİKLER KATABİLİRİZ ANCAK

BUNU YAŞAMA ARMAĞANININ KARŞILIĞI OLARAK VERİRİZ.