Anlamak gerek ki Dünya da bir mağaza gibi.Önde bir vitrin.Arkada ne olduğunu göstermemek için bir perde.Perdenin arkasındakiler bize sadece görmemizi istediklerini gösteriyorlar.
Işıltılı dünyalar,sanki suç ve suçlu ile mücadele havası, futbol sadece güzel stadyumlarda varmış gibi,Tüm Dünya medyayla,TV proğramları,diziler, kültürel karmaşalarla,reklamlarla başka bir Dünya gösteriliyor.İnsanların zihni meşgul olsun.Konuları kurcalamasın diye.Mesala bir ülkede yüzbinlerce kurban yoksullara dagıtılsın diye kesiliyor.O ülkede neredeyse yoksul yok.Yanıbaşındaki ülkede açlıktan kırılan insanlar var.Bunlar sorgulansın konuşulsun istenmiyor.
Perdenin arkasındaki insanların istediği son şey,bilinçli,sorgulayan,düşünme yetisine sahip bir Dünya toplumu.
Bu yüzden sürekli magazin,medya,futbol,düzmece yaşam koşulları sunuluyor.Her dizide cebinde harçlığı olmayan gençler son model arabaya bindirilip, şık kıyafetlere büründürülüp, herkesin istediği zaman gittiği şirketi ve havuzlu villaları olduğu yaşamlar gösteriliyor.Ve dahası ahlaksızca ,zengin eş bulma,birbirine çelme takma komikmiş gibi sunuluyor.
Uyanmamız gerek.Bazı savaşlar silâhla olmuyor.İnsanlığınızı,kültürünüzü,etik anlayışımızı değiştirerek oluyor.Eski ve yeninin bağı koparılarak oluyor.
Hayatımızı yönlendirmeye çalışan,her şeyi günlük tüketime göre ayarlamaya çalışan bu perde arkası oyunlara dur demek zorundayız.
Eski güzellemeleri yapmakla değişim ve gelişim olmuyor.
Üzgünüm ki iyi şeyler olsa da çok az.
Ersoyca.