Her sabah, hayat yeni baştan başlar. Her yeni gün çocuklarımızın hayatlarını şekillendirmek için bir fırsattır. Çünkü çocuklarımızla konuşma şeklimiz onların iç sesi haline gelir. Evet, kelimelerimiz çocuklarımızda yankı uyandırır. Çocuklarınız bu kelimeleri kafalarının içinde duymaya devam ederler.
Çocuklarınızın kötü karar verdiği zamanları düşünün… Ödevlerinin üzerine süt döktükleri (ödevlerin yanında yemek yememeleri ve bir şeyler içmemeleri gerekirken), en sevdiğiniz resim çerçevesini kırdıkları (ev içinde top oynamamaları gerekirken), odalarını toplamadıkları, evin içine çamurlu ayaklarla girdikleri zamanları… Bunların hepsi de, onlara ne yapmaları gerektiğini defalarca söyledikten sonra olur. İlk tepkiniz genelde, “Off! Keske beni dinlemiş olsaydın, o zaman böyle olmazdı!” olur.
Eylemin kendisine bakmalıyız, çocuklarımıza değil. Öfkeyle tepki vermek yerine, empatiyle tepki vermek gerekiyor. İçten bir empatiyle onlara davranışlarının sonuçlarını anlatmak geriyor.
Ne yaparlarsa yapsınlar, çocuklarımıza onları sevdiğimizi hatırlatalım.
Çünkü o zaman çocuklarınıza, sizi mutlu etmeyen bir şey yaptıklarında bile onları sevdiğinizi söylersiniz. Bu yaptıklarının, onları ne kadar sevdiğinizi değiştirmeyeceğini hatırlatırsınız.
Çocuklarımız onaylamadığım bir şey yaptıklarında, “Seni çok seviyorum ama bugün yaptığın gerçekten hoş değildi. Beni mutsuz etti ve senden hiç beklemeyeceğim bir şeydi” diye söze başlamalıyız.. Sonra da onlarla konu hakkında konuşarak disiplin verelim. Ve çocuklarıma sık sık şunu hatırlatmalıyız:
“Mutlu da olsam, mutsuz da olsam sizi seviyorum. Sakin de olsam, kızgın da olsam sizi seviyorum. Kötü seçimler de yapsanız, iyi seçimler de yapsanız sizi seviyorum…
Ağzınızdan çıkanları geri alamazsınız
“Çok tembelsin. Kalk da bana yardım et!” yerine, “Sen iyi becerirsin, bana yardım edebilir misin? Böylece iş çok daha çabuk biter” demeyi deneyin. . Onları yıkmak ve küçük düşürmek yerine , onları güçlendirir ve desteklersiniz ve güzel sonuca ulaşırsınız..
Kelimelerinizi güçlüdür..Çocuklarımıza yardım etmek için kullanalım..
Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi
Dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası
Dinlemeden anladık anlamadan eyledik
Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi
Biz sevdik aşık olduk sevildik maşuk olduk
Her dem yeni dirlikte sizden kim usanası
Yetmiş iki dilcedi araya sınır düştü
Ol bakışı biz baktık yermedik am-u hası
Miskin yunus ol veli yerde gökte dopdolu
Her taş altında gizli bin imran oğlu musi
Yunus Emre
800 yıl önce yazılmış bu şiir günümüz dünyası için de aynen geçerliliğini koruyan bir şiir.
İnsanın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma durumunu,
birbirimizi dinlemeden anlayamaya çalışmanın boşluğunu ve
en önemlisi sadece mana olmadan maddenin peşinde koşmanın tek kanatla uçmak istemek olduğunu,
her yeni günün yeniden değişime gelişime açıklığını
ne güzel anlatmış çağlar öncesinden. Saygı ile rahmet ve hayranlıkla anıyorum. .
E.SELKİ
Kişi kendini tanımak,anlamak için, kimleri ve neleri sevdiğine bakmalıdır..E S
ERSOY SELKİ 