Öyle değerli insanlar veya doğada canlılar vardır ki, bulundukları yeri onlara uygun bulamazsın.Oysa hayatın bir güzelliği bir armağanıdır onlar.Örneğin beğenmediğimiz bir kenar kıyı okulda öyle değerli bir öğretmene rastlarsınız ki şaşırır insan.Bu kişi pahalı özel okullardaki öğretmenden hiç te aşağı değildir.Ben şaşırmam,çok gördüm.
Küçük bir köyde öyle müthiş bir inşaat ustasına rastlarsınız ki..Bu kişi okusa nasıl olurdu acaba?deriz ya, demeyelim..Belki de bazı yetenekler doğaçlama ile oluşuyordur.Okulda okusa belli kurallar içinde kalıba girecekti belki de.. Sıradan bir mimar vb olacaktı..
Örnekler çoğaltılabilir.En iyi şeften daha iyi yemek yapmaz mı bazı babaanneler?
Altta gördüğüm çiçekler öyle bir yerde ki..Burada bu güzelliğin ne işi var diye geçirdim içimden ve utandım.Bunun tohumu düşmüş oraya.Ve orada olmaktan mutlu belki..Bana ne oluyor.Yanilmıyorsam bu bir ebegümeci çiçeği.Tohum olup tekrar çoğalacak.Biz sadece cicekken fark ettik.
Yaşam içinde fark edilmeyen öyle güzel değerli şeyler var ki.
Geçen gün bloktaki bir arkadaşa dedim ki.Bir çok yaza(r)ndan daha iyisiniz.
Bakmasını bilmek gerek.
“Harabat ehlini hor görme zakir!Nice viranelerde hazineler var”sözü nü çok beğenirim.
Kafamızda bir kalıp oluşturmadan bireye ve canlıya odaklanıp yaşadığı yer ve zamana göre ön yargı ile hareket etmediğimizde umulmayan yerlerde inanılmaz güzellikler var.
Güzellikler içinde var olmamız dileğiyle..
E.Selki
