Bu geceyi kötü geçirdim.Saat 01.50 idi .Birdenbire uyandım.İçimde bir korku vardı.Işığı açmadım.Koridora doğru yürüdüm.Mutfak kapısını açtım.Deniz tarafında mutfak.Pencereden baktım.Ne denizde ne çevrede hiç hareket yok.Odaya döndüm.hiç bir ses yok.Rüzgar bile esmiyor.Yaprak kımıldamıyor.Tuhaf bir gece.Uzaktan ne bir köpek sesi,ne kuş,ne yoldan geçen bir araba.Terk edilmiş bir dünyada yalnız başıma kalmışım korkusu.Bir çok rahatsız olduğum gece bile uyandırmadığım eşimi uyandırıp iki laf edelim diye uyandırmak geldi ilk kez içimden..
Yatakta uzun süre oturdum. Bunun gün boyu hiçbir iş yapmadan televizyon, bilgisayar ve telefona bakmak ve dünyadaki olumsuz haberleri izlemekten olduğunu düşündüm.
Bugün bunlarla ilgilenmeyeceğim dedim ama öyle boş vakit var ki..Yine de ilgileniyor insan.
Bu korana günlerinde kendimi çaresiz, işe yaramaz hissediyorum ve olması gereken bir olay var ve çaresizce onu bekliyor gibiyim. Hasta olmamak ya da bulaştırmamak adına olan çabamız zihnimizi yoruyor .Bir çocuk çaresizliğinde günlerin geçmesini bekliyoruz.
Korkularımıza başka bir rahatsızlık olsa bile Sağlık Birimine gitme korkusu ekleniyor. Yakınımız birinin rahatsızlanması olasılığı ,ne yaparız endişesi içinde kalıyoruz.
Belki de olanları uzaktan izlemek çaresizce bakmak yoruyor bizi.Bir şey yapamamak çaresizliği..
Dışarıda doğanın canlanışını görüp ona katılamıyoruz. Bu insan yaradılışına aykırı geliyor.
Bu günler geçtiğinde bu yazı da öylece bir anı olarak belki de yaşamımızda yerini alacak.Rüya gibi gelecek.Rüyadan çabuk ve güzel uyanmak dileğiyle..
E.SELKİ
Hayat devam ediyor.Kapımın önündeki çiçek umut veriyor.